13 Eylül 2007 Perşembe

Yapay yemler


Yapay Balıklar

Yavru veya yaralı balık taklidi ile yırtıcı balıkların dikkatini çeken ağaç veya plastikten yapılmış yapay yemlerdir. 1900'lü yılların başına dayanır. O zamanlarda elde yapılan, amatörlerin kendileri için yapıp kullandıkları bu tahta balıklar sonralarda hem balık amatörü hem de ticari dehası olanlar tarafından bugün neredeyse sektör haline gelmiştir.

Pek çok balık avı malzemesi üreten firma tarafından yapılıp satılmaktadırlar. Dalan (diving), yüzen (floating), dengelenmiş (balanced), su üstenden gelen (popper), titreşip ses çıkartan (Rattling), parçalı (jointed) modelleri vardır.

PROPAN : Bir maket balıkta dört fonksiyon; değiştirilebilir gagasıyla dört farklı seviyeden yüzdürme imkanı...

Pelican PROPAN Değiştirilebilir Gagalı Suni Balık 12,5cm 


Dalan modeller normalde suya batar ve çekilirken üretiminine uygun derinliğe kadar iner. Yüzen modeller su üstünde yüzer çekilirken ayarlandığı derinliğe iner ve durma anlarında gene yükselir. Dengelenmiş tipleri çekildikçe istenen derinliğe iner durma anında hangi derinlikteyse orada kalır. Popperler su üstünde kalır çekilirken de batmaz, bunları sert, ani hareketlerle çekince su üstünden suları şapırdatarak gelirler, bu da etraftaki yırtıcılara su üstünde oynayan yavru balık hissi vererek saldırmasına neden olur. Ses çıkartan modelleri dalan tip olup içleri çıngırak gibi parçacıklarla doldurulmuştur. Çekilirken yaptığı titreşimle su içinde çıngırak gibi ses çıkartarak dikkat çeker. Parçalılarda gövde ve kuyruk kısmını ayıran bir mafsal vardır bu mafsal ile çekilirken kuyruğu salınır ve yaralı balık hissi verir.

Bunlardan başka firmalar değişik uygulamalar için değişik modeller de üretmektedirler. 100 gramlık tatlı su levreğinden, yüzlerce kiloluk kılıç balıklarına kadar kullanılan modelleri vardır. Deniz ve tatlı su için ayrı ayrı üretilseler de çoğu hem tatlı hem tuzlu sularda rahatlıkla kullanılabilir. Çeşitli renkleri mevcuttur. Bu balıklarda kafanın hemen altında bulunana plastik veya metal parçanın eğimi ve boyu yapay balığın dalma mesafesi hakkında bilgi verebilir. Bu parça gövde ile dike yakın açı yapar ve küçükse dalma derinliği azdır, açı daralır ve parça büyürse dalma derinliği artar.

Dalma derinliği ve tipi kutusu üzerinde genelde yazar alırken ihtiyacınızı göz önünde bulundurarak buna dikkat edin. Genelde kaliteli yapay balıklar üretimden sonra test havuzlarında uzmanlarca test edilir görülen aksaklıklar anında giderilir. Rastgele iğne değiştirmeyin, hareketleri bozuk yapay balığı kullanmayın. Bu tür yapay yemlerde modifikasyon tavsiye edilmez ama illa yapacaksanız veya zorunluluk varsa modifikasyondan sonra suda mutlaka test edip orijinal halindeki hareketleri yapmasını sağlamaya çalışın. Gerekirse yapay yemden 25 - 30 santim uzağa ilave ağırlıklar konarak dalma derinliği arttırılabilir.
Klasik Balık Taklitleri :
Bunların başında Rapala, Yo-zuri ve Daiwa gibi markaların ürettiği ve piyasada genel olarak ” Rapala ” diye tabir edilen taklit edilmiş sahte balıklar gelir.Bu tür sahte balıklarda kendi içlerinde de gruplara ayrılırlar.Örneğin dalan bir sahte balık derin sularda çok iş yaparken levrek gibi balıklar için sığ suda kullanılma amacı ile üretilmiş su üstü sahte yemleri bulunur.
Silikon Sahte Yemler :
Elastik olması sayesinde bazı durumlarda daha kullanışlı olabilen bu tür sahte yemlerin en büyük üreticilerinden bir tanesi Ragot firmasıdır.Renk ve taklit edilen balığın türüne göre kendi içinde sınıflara ayrılır.Bu yemler genellikle tatlı sularda kullanılır fakat deniz balıklarda da hatırı sayılır oranda kullanılmaktadır.

6 Eylül 2007 Perşembe

Kaçak avcılağa karşı alınacak önlemler

Tespit ve Bilgi toplama: Öncelikle teknenin adını, kayıt numarasını, bağlı olduğu limanı, öğrenin. Kıyıdan kaç mil açıktayken bu faaliyeti yaptığını öğrenmeye çalışın. Uygulanan yöntemin yasadışılığını öğrenmek için Belgeleme: Özellikle denizde işlenen çevre suçlarının sorumlularını tespit etmek çok zordur, o nedenle o anda belgelemek çok önemlidir. Örneğin, yasak bölgede veya zamanda trol kullanan bir tekneyi, ya da denizde bir deniz memelisine zarar veren birini, Başvuracağınız kurumlar: T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı / Sahil güvenlik/ deniz polisi Yasal düzenleme: Türkiye'de balıkçılık faaliyetleri ile ilgili kural ve düzenlemeleri belirleyen su ürünleri yasası (http://www.tarim.gov.tr/mevzuat/kanun_son/son_kanun.htm) ve iki yılda bir yenilenen su ürünleri sirküleridir (2006-2008 dönemi için; http://rega.basbakanlik.gov.tr/). Bu konudaki yetkiler ise TC Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndadır (http://www.tarım.gov.tr/). Herhangi bir balıkçılık faaliyetinin gerek yöntem gerek sezon-tarih gerekse av bölgesi olarak yasallığını bu sirkülerin son tarihli olanından inceleyebilirsiniz.
- Tatilinizi geçirdiğiniz veya yaşadığınız bölgedeki balıkçılık ile ilgili yasak ve kısıtlamaları önceden inceleyin ve yasadışı gördüğünüz faaliyetleri mutlaka şikayet edin.
- Koruma alanı olarak belirlenmiş deniz alanlarında büyük çapta yapılan balıkçılık faaliyetleri (küçük çapta olta balıkçılığı dışında) yasadışıdır. Deniz canlı türlerinin korunması amacıyla koruma alanı (milli park, doğal park, özel çevre koruma alanı, fok koruma alanı gibi) ilan edilmiş bölgelerde endüstriyel balıkçılık (gırgır, trol tekneleri, ışıkla avcılık yapanlar, zıpkınla avlananlar) yapanları gördüğünüzde hemen yetkililere haber verin. Unutmayın ki denizde bu tür suçlara müdahele edilebilmesi için suç anında olması veya kanıtlanması gerekir. Bu nedenle şikayette bulunacağınız teknenin kayıt numarasını ve yaptığı faaliyeti belgeleyecek görüntü almanız yetkililere yardımcı olur.
- Tüplü dalış (scuba) yapılırken zıpkın ile balık avcılığı yasaktır. Bu faaliyetlerde bulunmayın, yapanları uyarın, uyarınız dikkate alınmazsa yetkililere şikayette bulunun.
- Su ürünleri sirkülerinde belirlenmiş hassas alanlarda trolle balık avcılığı yasaktır (örneğin Marmara Denizi'nde). Ayrıca trol avcılığı bölgeye göre değişmekle birlikte kıyıdan en az 2 mil açıkta yapılabilir. Oysa Türkiye'de kıyıya çok yakın trol kullanılmaktadır. Bu tür faaliyetleri gördüğünüzde mümkünse belgeleyerek olay anında ve tam yer bildirmeye çalışarak şikayette bulunun.
- Tüm Akdeniz'de ve Türkiye'de akıntı ağı kullanımı yasaktır. Bu ağları tanımlayabilmek uzmanlık istese de diğerlerinden ayıran özelliği ağın tamamen akıntıya bırakılarak daha sonra üzerindeki ışıklandırma veya algılama sistemleri ile bulunup toplanmasıdır. Bu ağ türü hedefi olan türlerin (kılıç gibi) dışındaki deniz canlılarına yönelik ciddi bir tehdit oluşturur, her yıl onlarca yunus ve köpekbalığı ve deniz kuşunun ölümüne neden olur. Deniz üzerinde bu tür ağlardan olduğundan şüphelendiğinizde veya kullanıldığını duyduğunuzda bildirimde bulunun.
- Bilinçli bir tüketici olarak asla yavru balık yemeyin, satan ve yakalayanları uyarın. Balık stoklarının devamlılığı ve iyileştirilebilmesi için en önemli yol, yumurtlama alanlarının korunabilmesi ve yavru balık avlanmasının önüne geçilmesidir. Henüz yumurtlama şansı bulamadan avlanan her balık yavru balıktır ve ne yazık ki stoklar tükendikçe avlanan yavru balık miktarı çok hızlı artmıştır. Hangi boyların yavru oluğunu anlamak için su ürünleri sirkülerinde verilen boy sınırlamalarını inceleyebilirsiniz (http://rega.basbakanlik.gov.tr/).
- Ayrıca avlanması yasaklanmış balıkları bilmeniz (http://rega.basbakanlik.gov.tr/), avlamamanız ve yememeniz gerekir. Bu konuda gösterdiğiniz hassasiyeti mutlaka satan balıkçı veya restorana bildirin ki tüketicinin tepkisinden haberdar olsunlar. Hangi balıkların yasak olduğunu yine su ürünleri sirkülerinden öğrenebilirsiniz.

İhbar

Yaşamın kaynağı olarak tüm canlılara hayat veren denizler, kimi zaman masmavi durgunluğu, kimi zamanda bembeyaz köpükler arasındaki hırçın dalgalarıyla hepimize huzur ve sonsuzluk duygusu hissettirir. Farkında değiliz ama aldığımız her nefesteki oksijenin yarısı denizlerden geliyor! Denizlerimizi korumak ve tehditlere karşı savunabilmek için bireysel olarak yapabileceğimiz çok şey var. İster yaz tatilimiz sırasında, ister bir iş seyahatimizde, ya da günlük yaşamımızın bir anında karşımıza çıkan ve denizlerimizdeki yaşamı dolayısıyla hepmizin geleceğini riske atan onlarca örnek var. İşte öncelikle yapmamız gereken, birazcık olsun dikkatimizi ve kısacık da olsa zamanımızı o anlara vermek ve denizleri korumak için ne yapabileceğimizi düşünüp harekete geçmek.
Akdeniz'e ve özellikle Türkiye denizlerine en fazla zarar veren konulardan örnekler seçerek size aşağıdaki önerileri oluşturduk. Siz de yaşadığınız örneklerden ve deneyimlerden yararlanarak yeni öneriler geliştirebilir, bizlerle ve diğer 'deniz koruyucuları' ile paylaşabilirsiniz ve böylece hep birlikte bir 'deniz koruyucuları' denetim mekanizması oluşturabiliriz.
Unutmayın! - Söz konusu faaliyeti fotoğraf veya video ile belgelemeniz daha sonra şikayetiniz ile birlikte kanıt olarak sunmak için çok önemlidir. - Bir konuda şikayet veya uyarıda bulunurken zaman kaybetmemek için ilgili yetkili kurumu öğrenmek önemli bir adımdır. - Deniz ve karadaki her türlü kirlilik konusu, karasularımız içindeki her türlü koruma alanı yetkileri (orada yürütülen balıkçılık faaliyetleri dışında) T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı'na aittir. TC Çevre ve Orman Bakanlığı'nın o anda bulunduğunuz ile bağlı İl Çevre Müdürlüğü söz konusu bölgeden sorumludur. Eğer köy ve kasaba gibi küçük beldelerde iseniz, il çevre müdürlüğüne ulaşmanız zor veya uzun zaman alacaksa önce jandarmaya da bildirimde bulunabilir, ardından müdürlüğe dilekçe ile başvurabilirsiniz. - Ayrıca deniz kaynaklanan kirlilik söz konusu olduğunda Sahil Güvenlik de denetimden sorumludur. Şikayetler için:http://www.sgk.tsk.tr/baskanliklar/genel_sekreterlik/iletisim.asp ve Alo 158 ihbar hattı- Daima bir faaliyeti suç olarak bildirirken yasal durumunu da gözden geçirin.

1 Eylül 2007 Cumartesi

Kaşık oltası


  • Zokaların bir başka türüdür. Elips şeklinde, ya da balık şekli verilmiş, uzun, yassı, üzerleri kromajlı saçtan yapılmış, yemsiz olarak kullanılan aletlerdir. 
  • Bir ucundaki halkaya, dörtlü bir zoka, öbür ucundaki fırdöndüye de genellikle 15-20 cm. uzunluğunda hazır satılan çelik beden bağlanır. Çünkü kaşık oltaları, daha çok yırtıcı ve keskin dişli balıklar içindir. Sinarit, lüfer ile göllerde turna gibi. Bu balıklar zokaya takıldıklarında, bedeni keserek koparabilirler. Çelik bedenin ucundaki kilitli klipsli fırdöndüye esas beden bağlanır. Bu beden de başka bir fırdöndü ile oltaya bağlanır. 
  • Göllerde kullanılan kaşık oltaları ise gerçek anlamda bir yemek kaşığı görünümündedir. 
  • Denizlerde; bedene, kaşıktan 10-15 kulaç sonra, göllerde ise kaşıktan bir-iki kulaç sonra birer kıstırma, yani kurşun yaprak bağlanarak takım tamamlanır. 
  • Olta, beden ve kaşıkların büyüklüğü tutulacak balığa göre hesaplanır. Esasında tutulacak balığın adını söyleyerek ona göre kaşık oltası alınabilir.
Resmi Büyüt

Kıbrız oltası


Deniz kıyılarında kurnaz ve ürkek gezinen kefalleri avlamak için kullanılan, bir olta takımıdır. 40 ile 50 m. arası olta olarak kullanılacak 30-35 numara misina ister makaraya, ister mantar plaka veya kasnak üzerine sarılır. Oltanın sonuna 3-4 numara klipsli, kilitli, fırdöndü bağlanır. Bundan sonraki bölüm biraz zahmetli olup emek ister. Ancak doğru yapılırsa sonuç kesindir.
12 ile 15 arası 4 veya 5 numara galvaniz çapari iğnesi, 30-35 numara misinadan 10 cm’lik köstekler kesilerek bağlanır. Bedeni oluşturmak için 50 cm boyunda ve 30-35 numara misina kesilerek bir ucuna kasa ilmeği atılır.
İlmekten sonraki kısma iğne bağlanmış köstekler birbirlerinin arasında 1.5-2 cm’lik aralıklarla ve köstek boyu 3-4 cm kalacak şekilde kazık bağı  ile bağlanır.
Köstekleri bedene bağlama işi sık aralıklı olması nedeniyle zordur, iğneler elinize batabilir. Bedene bağlanan kösteklerin aynı yöne bakması av sırasında en iyi sonucu verir. Beden üzerinde iğnelerden sonra boş kalan 30 cm’lik kısmın sonuna ise dikkat çekmeyecek, tabii renkte, cevizden az iri bir mantar bağlanır.
Bu oltada yem olarak taze ekmek kullanılır. Ekmek el ayası büyüklükte kesilerek, kabuğu içte kalacak şekilde dolma gibi sarılır. Kasa ilmeğine yakın ilk iğne, içte kalan ekmek kabuğuna kadar sıkıca saplanır. Beden iğneler dışarıda kalacak şekilde ekmek üzerine sarılır (paketlenir). Son iğnede ekmeğe sıkıca saplanır. Kasa ilmeği klipsli fırdöndüye takılır.
Kefal bulunduğu bilinen bölgeye atılan olta mantarında yardımı ile ekmeğin su üzerinde durmasını sağlayacaktır. Su üstündeki ekmekten parçalar koparmaya gelen kefallerde koparma sırasında yaptıkları hareketlerden iğnelere yakalanacaktır.

Çapari oltası



İstavrit Çaparisi Yapılışı 

Kullanılacak malzemeler




  1. Beyaz  veya kırçıllı  tüyler martı veya kaz'ın kanat veya kuyruk tüyleri,hindi tüyü 
  2. Misina: Beden kalınlığı 35 no olabilir. Uzunluk 20 ile 30 metre 
  3. Köstek: 20-25 numara ve köstek boyu da en fazla 15 santim olmalıdır.
  4. Balık iğnesi: İdeal olta numarası 5 no olmalıdır. Ve kalaylı olması şarttır.
  5. İskandil veya kurşun ağırlık: 125 veya akıntı durumuna göre 150 gram olabilir.
  6. Çaparideki iğne sayısı: İdeal 10 olta üst üste dizili şekildedir. 25 li olanıda vardır.
  7.  Kırmızı veya Beyaz ipek kullanılır.

Yapılışı 



  • 4 veya 5 no kalaylı oltayı sol elimizin işaret parmağı üzerine yerleştiririz.oltanın kanca kısmı avucunuza bakacak durumda olmalıdır.
  • Ardından hazırlanan kösteği oltanın üstüne yerleştiriniz ve kırmızı ipek ile bu kösteği oltaya sıkıca tutturunuz...ardından kullanacağınız tüylerden hangisini arzu ediyorsanız, aynı şekilde köstek üzerine koyunuz.Tekrar kırmızı ipek ile önce 10 tur sarınız sonra 5 kez düğüm atarak tüyü ve kösteği oltaya sıkıca bağlayınız.
  • Daha sonra kösteğin ucunu sağ eliniz ile kendinize doğru çekerken oltayı da sol eliniz ile sıkıca tutunuz.böylece kösteğin düğümlü olan diğer ucuda tüy ve tüy arasında sıkışıp kalır. 
  • Böylece tek oltamızı hazırlamış oluruz....Arzuya göre 10 - 15 arasında hazırlanan bu tüylü oltayı...35 nolu beden üzerine halkalı düğme atarak bedene iyice bir ters düğme daha atarak sıkıca bağlarız..
  • .Aynı işlemi olta aralarına bir köstek boyu 15 cm.olacak şekilde diğer oltaları da bağlarız. çaparimizin en alt ucundaki iğnesinden 25 cm..mesafe bırakılarak 125 gramlık kurşunu bağlayınız...
  • .Çaparinizin üst kısmındaki ilkoltasına da 3 kulaç boşluk bırakarak küçük boy fırdöndüyü bağlayınız....fırdöndünün diğer uucuna da 
  • Beden dediğimiz 35 numaralı misinayı bağladıktan sonra çaparimiz tamam demektir...

Çapari ile balık tutmak



  • Eğer hava açık güneşli ise, kullanılacak olta takımı kırçıllı tüyden yapılmış ve beyaz ipekli olan çapari olmalıdır.Yok eğer hava kapalı bulutlu ise olta takımımız beyaz tüyden yapılmış olan ve ipeği mutlaka kırmızı olan çapari olmalıdır.
  • Bulunduğumuz yer deniz kenarı veya bir köprü üstü olabilir.Yapılacak hareket aynıdır. Olta kıyıdan denize doğru el veya kamış ile atılır. 
  • Köprüde veya sandalda isek aşağı doğru hafifçe denize bırakılır. Elimizdeki misinayı hafifçe çekip bırakırız. 
  • Amaç balığı kandırmaktır. Balık bu hareket karşısında oltayı küçük balık zannedip  oltaya takılır ve bir ağırlık  hissedersiniz, bu çaparinizde balık olduğu anlamına gelir.. Bu arada çaparinizi ağır ağır çekerek yakında olan balıklarında boş iğnelere takılması sağlanır.

Ebedi takvim

Ebedi Takvim






 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı