Avlanma şekli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avlanma şekli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Kaşık ile Akya avı



Olta kısmı olarak 1.20mm kalınlığında" barsak " tabir edilen mat- beyaz, , esneyebilir misinadan , Büyük BİR mantara veya tercihan 25x30 cm Ahşap BİR kasnağa100m uzunluğunda gamı alınarak , sıkıca bağlanıp sarılır . Misinanın uc kısmına en az 60kg testli BİR blok veya Çelik sarmal klipsli fırdöndü bağlanır . Klipsin kasasına , kasa bağı ile 5-6 Kulaç uzunluğunda şeffaf 1.00mm misina eklenir . Misinanın Boş ucuna avlanılacak yer ve suların ( akıntının ) durumuna göre100gr lık BİR oval kıstırma , misinanın içinden geçirilmesi suretiyle eklenir ve BİR Çelik blok fırdöndü ile sonlanır . Fırdöndünün DİĞER ucuna 5 kulaçlık 0.90mm şeffaf misina eklenir ve DİĞER ucuna da ya 18cm tek iğne

Kaşık ya da fransız Söğüt yaprağı No: 5 BİR çift Kaşık Arka arkaya eklenerek yada klipsli fırdöndü da direkt olarak halkaya geçirilmiş Çelik fırdöndüye bağlanır . Kaşık ekleme durumlarında muhakkak halkaların iyi cins Çelik olanları ile değiştirilmesi gerekir . En uca tek 7 / 0 Üçlü tercihan dövme Çelik ( Forget ) BİR iğne sapına Kırmızı plastik boru takılarak eklenir . Avlanma sırasında önceden Kisa BİR ( 3cm ) beden ve klipsli BİR ufak fırdöndü bağlanarak hazırlanmış olan 25gr dan 200gr kadar iskandiller kaşığın sürütülmesi istenen derinliğe göre oltaya en Yakin klipse eklenerek , 30-35 Kulaç salınarak yaklaşık 2-3 millik BİR süratle gezdirilir .

27 Temmuz 2010 Salı

Çapari Nedir ? Nasıl Yapılır ve Avlanılır?...

Çapari
Çapari Nedir ? Nasıl Yapılır ve Avlanılır?...

  • Çapari, balıkçılığımızda önemli bir av aletidir. Denizde görünüşü yem olmaya elverişli, küçük balık sürülerini andırdığından, bir çok balığı çeker. Çapari ile avlanan balıklar pelajik yani orta ve üst sularda yaşayan ve özellikle sürüler oluşturan İstavrit, Kolyoz, Uskumru, Palamut, Torik, Lüfer, Çinakop, Tirsi ve Sardalye dır.Bu balıklar haricinde Tragonya, Kırlangıç, Isparoz,Mercan,Kalamar,Zargana ve Mezgit de zaman zaman çapariye aldanan balıklardandır.Çapari; beden, kasa, köstek, köstek ucunda iğne ve iğneye bağlanmış Hindi, Horoz, Kaz, Ördek, Martı gibi kuş ve kümes hayvanlarının kuyruk, kanat veya göğüs tüylerinden bir parça ve/veya tutamdan meydana gelir.
  •  Çapari iğnelerine yem takılmaz çünkü yukarıda belirtildiği gibi; kösteğin ucunda yer alan iğne ve tüy, hareket halinde küçük bir balık izlenimi verir, hatta iğnelerin çokluğu da göz önüne alındığında bir balık sürüsü izlenimi oluşur.Çapariler, 12 iğneden 75-100 iğneye kadar donatılır. Beden ile köstek misina kalınlıkları da 0.15mm den 150mm ye kadar değişiklik gösterir.Kullanılacak çaparinin incelik veya kalınlığı, iğne cinsi ve büyüklüğü, iğne sayısı, köstek uzunlukları tutulacak balığın cinsine, mevsime ve tutulacak derinliğe göre değişik varyasyonlar gösterir.
  • Misina köstek yapılmak üzere belirli uzunluklarda kesilir. Kesilen parçaların her iki ucuna düğüm atılır. Uçları düğümlenmiş bu parçaların bir ucuna iğne, kırmızı veya bordo renkli ibrişimle 3 defa ilmek yapılarak bağlanır ve bu iğne ile bağlanmış kösteğe de bir parça veya tutam tüy parçası aynı ibrişimin devamı ile eklenerek, 5-6 defa ibrişim kendi üzerine ilmek yapılarak boş ucu çekilmek sureti ile düğümsüz bağlanarak ve artık kısımlar ufak bir makas ile temizlenerek köstek tamamlanmış olur.Bedene donatılacak köstek sayısına bağlı olarak (köstek sayısı x köstek uzunluğu + kasa ve fırdöndü payı) bir miktar misina hazırlanır. İlk önce bu misinanın bir ucuna iskandil takılmak üzere bir kasa yapılır. Kasa, beden ucunu 8-10 cm uzunluğunda çift kat yapılarak, düğümlemek ve en uç kısmını da bir arada tutmak üzere (iskandil gözünden kolay geçsin diye) tekrar düğümlenmesi ile yapılır. Kasa yapılan ucu sabit bir yere takılır ve bedene ardı sıra düğümler yapılarak köstekler bu düğümlerin arasına teker teker dizilir. Torik, Palamut, dip çaparisinde köstekler bedene, bedenin düğüm yapılması ile değil, kösteğin bedene kazık bağı ile bağlanması sonucu donatılır.Bedene dizilen kösteklerin birbirlerinden açıklıkları yaklaşık bir köstek boyunda olur. Çaparinin donatılması bitince bedenin ucu düğümlenir ve istif edilir.İstif etme, kösteklerin sol elin işaret ve orta parmağı arasında sıkıştırılıp bir araya getirilmesi ve köstekler arasındaki beden kısmının ufak bir kangal yapılması şeklinde olur. Toplanan çapari bir defterin arasında saklanır. Çapari açıkta kaldığında iğneleri her yere takılacağından kolayca dolaşır.

Uskumru çaparisi:


  • Beden kalınlığı 0.30-0.35mm misinadan, köstekler de 0.25-0.30mm misinadan yapılır. Köstek uzunluğu iğne boyu hariç 13-15cm dir. 2-3 numara beyaz kalaylı iğne kullanılır. İğnelere daima pas rengi kırçıllı hindi tüyü takılır. Köstek adedi 5-25 adet arası olabilir.

Kolyoz çaparisi:



  • Kolyoz uskumruya nazaran daha hırçın bir balık olduğundan (keçi, koyun farkı gibi) çaparisi de uskumru çaparisinden biraz daha kalın tutulur. Beden 0.35-0.40mm misinadan, köstekler ise 0.30-0.35mm misinadan yapılır. İğnesi beyaz kalaylı 3 numaradır. Tüy beyaz veya kırçıllı olmalıdır. Çapari donatılırken, bir kırçıllı, bir beyaz donatılırsa daha avcı olur.

İstavrit çaparisi:


  • İstavrit çaparisinin tipi mevsime, balığın dipte, kanalda veya su seviyesine yakın bulunduğu zamanlarda, az veya çok olduğu hallerde; inceliği, kalınlığı , köstek boyları, iğne tipleri olarak değişiklikler gösterir.
  • Kışın kullanılacak çapari; İstavrit derin sularda veya kanalda olup bol bulunduğu zamanlarda kullanılacak çaparinin beden kalınlığı 0.30-0.35mm misinadan, köstekler ise 0.35mm misinadan olmalıdır. Köstekler tercihen kısa yapılır. Köstek uzunluğu iğne boyu hariç 12cm kadardır. Kış çaparisinde iğne beyaz, kalaylı, düz 4-5 numaradır. Kösteklerin birbirinden açıklığı iğne boyu dahil olduğu halde bir köstek boyu kadardır. İğneye beyaz ve tekir tüy karışık olarak kullanılır köstek adedi 10-25 arası değişebilir.
  • İstavrit su seviyesine yakın, bol ve/veya başka balıklarla karışık (Çinakop, kolyoz veya uskumru) bulunduğu zamanlarda da bu tip çapari kullanılabilir.
  • İstavrit az olduğu zamanlarda daha ince takım kullanmak gerekir. Böyle zamanlarda beden 0.10-0.20mm, köstek de en fazla 0.25mm olmalıdır. Köstekler biraz daha uzun tutularak iğne boyu hariç 15-17 cm olur. İğne siyah sinek iğnesi veya beyaz 4-5 numara iğnedir. Köstekler 15-25 adet olarak donatılır. Tüyler beyaz renkte olursa çapari daha avcı olur.Yaz çaparisi ise, beden 0.25mm misinadan, köstekler de 0.20-0.25mm misinadan yapılır. Köstek uzunluğu iğne boyu hariç 12-13cm dir. İğne 6 numara siyah sinek veya beyaz kalaylı veya krom iğnedir. İğnelere daima beyaz tüy takılır. Köstek adedi 5-25 adet arası olabilir.

Çinakop çaparisi:


  • Çinakop derin sularda veya kanalda olduğu zamanlarda kullanılacak çaparinin beden kalınlığı 0.30-0.35mm misinadan, köstekler ise 0.35mm misinadan olmalıdır. Köstekler tercihen kısa yapılır. Uzunluğu iğne boyu hariç 12cm kadardır. İğne numarası beyaz, kalaylı, düz 4-5 numaradır. Kösteklerin birbirinden açıklığı iğne boyu dahil olduğu halde bir köstek boyu kadardır. İğneye beyaz ve tekir tüy karışık olarak kullanılır köstek adedi 10-25 arası değişebilir.Çinakop su seviyesine yakın bulunduğu zamanlarda da bu tip çapari kullanılabilir.
  • Çinakopun az olduğu zamanlarda daha ince ve uzun köstekli takım kullanmak gerekir. Böyle zamanlarda beden 0.25-0.30mm, köstek de en fazla 0.25mm olmalıdır. Köstekler biraz daha uzun tutularak iğne boyu hariç 20 cm olur. İğne beyaz 4-5 numara iğnedir. Köstekler 15-25 adet olarak donatılır. Tüyler sarımsı horoz boyun tüyleri olursa çapari daha avcı olur.

Palamut çaparisi:


  • Palamutlar vonoz (yavru-çingene palamudu) halinde iken çaparinin bedeni 0.70-0.80mm misinadan yapılır. Köstekler 0.40-0.45mm misinadır. Köstekler iğne boyu hariç 25cm olmalıdır. Balık lava (çok bol) olduğu zamanlarda kolaylık için 15cm kısa köstek kullanılır. İğneler 9-10 numara beyaz kalaylı iğnedir. İğnelere beyaz martı tüyü veya kırmızı horoz boyun tüyleri bağlanır. Köstekler bedene kazık bağı ile bağlanır. Bedene dizilen kösteklerin açıklığı, bir köstek boyundan iğne boyu dahil 2-3cm daha uzundur. Köstekler en az 25 en çok 100 adet olarak donatılır.
  • Palamutlar normal hale gelince çapariyi daha sağlam bir hale getirmek lazımdır. Bunun için beden 0.80-.1.00mm misinadan yapılır. Köstekler 0.50mm misinadan yapılır, İğne beyaz kalaylı 8 numara iğnedir. Tüyleri martı, kaz, kırmızı-beyaz horoz boyun tüyüdür. Köstekler bedene iğne dahil bir köstek boyu aralıklarla donatılırlar. Köstekler en az 25 en çok 75 adet olarak donatılırlar.

Torik çaparisi:


  • Torik çaparisinin bedeni 1.00-1.20mm misinadan köstekleri de 0.80-0.90mm misinadan yapılır. Köstek boyları iğne hariç 25cm uzunluğunda ve uçları çift düğümlü olur. Torik çaparisinin iğneleri 5 -6 numara beyaz kalaylı iğnedir. Tüyler tercihen kızıl kaz veya kırmızı horoz tüyünden olmalıdır. Köstekler donatılırken birbirlerinden açıklıkları köstek boyundan (iğne dahil) 8-10cm daha fazla olmalıdır. Köstekler bedene çift kazık bağı ile tespit edilirler. Köstekler en az 25 en çok 50 adet olarak donatılır.

Sardalye çaparisi:


  • Beden kalınlığı 0.20-0.25mm misinadan, köstekler ise 0.15-0.20mm misinadan yapılır. Köstek uzunluğu, iğne boyu hariç 11-12cm dir. İğneler çapraz 8-9 numara beyaz kalaylı iğnedir. Köstek adedi 25-35 olup tüyler beyaz, hindi,tavuk veya martının kanat veya kuyruk tüyleridir.


Çapari ile istavrit avcılığı:


  • İstavrit, Karadeniz, Boğazlar ve Marmara denizinde hangi sahalarda bulunursa, o yörede çapari ile her vakit av verir. Avcılığı, özellikle balığın bol olduğu zamanlarda çok zevklidir. Yemeklik olarak avlamanın yanı sıra, kıymetli bir yem balığı olmasından dolayı, yemlik olarak da avlanır. Çaparinin olta kısmı 0.50-0.60mm misinadan olmalıdır. Tekne ile balığın bulunduğu sahaya varıldığında, sulara (akıntıya) ve hava şartlarına bağlı olarak, balık sığ suda ise 250-300gr, derin suda dipli ise 350-400gr bir iskandil takılarak denize indirilir.
  • Avcı kolunu bir aşağı, bir yukarı indirip kaldırmak sureti ile çapari hareket ettirilir. Çaparinin bu şekilde sallanması balıklara, hareket halindeki balık yavruları izlenimi verir. İstavritler çapariye gelmeye başladıklarında hemen çekip yukarı alınmaz, belirli bir süre, fakat bu sefer daha evvelki hareketten daha yavaş ve uzun, birkaç defa bir iki kulaç çekip bırakmak sureti ile sallamaya devam edilir. Böyle yapıldığı takdirde boş kalan iğnelere de balıkların yakalanması sağlanır. Olta süratle çekilerek çaparideki balıklar süratle ayıklanır ve çapari denize sallanarak ava devam edilir.
  • Çapari ile Uskumru avcılığı:
  • Aynen istavrit avcılığı gibidir.

Çapari ile Kolyoz avcılığı:


  • Boğazlar, Marmara denizi ve Ege denizinde yapılır. Kolyoz avcılığı da İstavrit ve Uskumru avcılığı gibi ise de, çapari sallanırken kolyoz gelince Uskumru ve İstavritte olduğu gibi sallamaya devam etmeyip çapariyi yavaş yavaş yukarıya çekmek gerekir. Bu çekiş esnasında Kolyozlar çapariye yetişip iğnelere dolmaya başlarlar. Eğer sallamaya devam edilecek olursa Kolyozlar çapariyi dolaştırırlar.


Çapari ile Palamut - Torik avcılığı:



  • Palamutlar gerek vonoz ve gerekse normal boyda iken Karadeniz'de, Marmara denizinde, İstanbul Boğazı çevresinde ve içinde su seviyesine yakın seyrederken çapari ile av verirler. Avcılığı Ağustos ayı başından itibaren Kasım ortalarına kadar devam eder. Bu mahallerde içten veya dıştan takma deniz motorları veyahut büyükçe balıkçı tekneleri ile avlanırlar. Balığın av verdiği sahaya varılınca balığın ve suların durumuna göre 200-750gr arası bir iskandil 1.50mm olta ve çapari arasında bulunan büyük üçlü fırdöndünün alt gözüne, kısa bir bağla bağlanır. Kasnağa sarılı çaparinin iskandil kasasına da 100-250gr bir ufak iskandil takılarak kasnaktan denize salınır.
  • Çapari tamamen denize salınınca boşta kalan ucu fırdöndünün diğer gözüne bağlanır ve 25-35 kulaç denize salınarak tekne 3-4 mil/saat süratle seyrettirilerek çapari gezdirilir. Söz konusu seyir sırasında oynak (balıkların su seviyesinde yem peşinde ve/veya diğer balıklardan kaçmak amacı ile zıplaması) gözlendiğinde hemen o mahal e süratle gidilmesi gerekir.
  • Palamutlar genelde sürüler halinde akış yaptıklarından, çapariye tesadüf edince hemen saldırırlar. 10-15 saniyelik bir zamanda 75 iğnelik bir çaparinin iğne iğneye dolduğu olur. Palamutlar çapariye takılmaya başlayınca teknenin hızını kesmeyip harekete devam edip çapariye daha fazla balığın takılmasını sağlamak gerekir. Bu hareket esnasında, balıkların çapariye yaptıkları ağırlık iyi tartılarak, çaparinin patlatılmaması gerekir. Çapari dolunca suların ve/veya rüzgarın etkisi ile teknenin akma durumuna göre tekne aykırılanarak çapari yavaş yavaş teknenin iki yanındaki tutamaklara tekne eni boyunca sarılarak toplanır ve balıklar ayıklanır. Çapari tekrar denize salınarak ava devam edilir.


Çapari ile Sardalye avcılığı:


  • Marmara Denizi ve Soros körfezinde genellikle su seviyesine yakın yaz aylarında avlanır. Av verdiği zamanlarda genelde durgun havalarda kıyıdan açıkta deniz analarının toplandığı kesimlerde veya kızıl su yakınlarında oynak yaparak genellikle Tirsi ile birlikte av verirler. Avcılığı İstavrit avcılığı gibidir ancak narin ağızlı bir balık olduğundan gerek çapari sallanırken gerekse çekilirken sert hareketlerden kaçınıp dikkatli olmak gerekir.

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Uskumru Avı

Uskumru Avı

  • Uskumru eti çok lezzetli olan balıklardandır. Eskiden Karadeniz ve Marmara'da yakalanan uskumrular suları daha tuzlu olan Ege ve Akdenizdekilerden çok daha lezzetli idi ama bugün bulabildiğimiz Kuzey Ege uskumrularıda oldukça lezizdir. Tüm dünyada ekonomik değeri çok yüksek balıklardandır. Konserve, kurutulmuş, tuzlanmış taze olarak tüm dünyada pazarlanır ve tüketilir. Yurdumuzda tavası, dolması, buğulaması, haşlaması, kurutularak çirozu yapılır.
  • Uskumrunun genel av yöntemi çaparidir. Çaparide kullanılan tüy kolyozda olduğu gibi tercihen kırçıllıdır. Hindinin kuyruğundan veya kanadındaki kalem tüylerinden elde edilebilir. Kına ile kızartılmış kaz tüyü de sabah erken saatlerde iyi iş yapar. 
  • Uskumru da kolyoz gibi çapariye atladığında yukarı doğru yüzerek iskandili taşır ve takımda bir boşluk oluşur; bu durumda takım toplanarak boşluk alınmalı karışma önlenmelidir. Kolyoz kadar hırçın ve hareketli olmayan uskumru oltaya atladığında çaparinin hafifçe sallanarak balıkların dolmasının beklenmesi tavsiye edilse de bence bunu yapmayın. Eğer etrafta balık var ise zaten ilk anda bir kaç tane asılır, takımın karışma riskine girmeden toplayıp balıkları alın tekrar indirin. Burada önemli olan balığın bulunduğu derinliğin iyi tespit edilmesidir. Bunun için ya oltanın fazla kısmını mantara sarın ya da o kısma başka bir işaret koyun; uskumruyu bulduğunuz derinlikte bir müddet daha avlanmak mümkündür. Av 2 kişi yapılıyorsa , bir kişi yukardayken diğeri aşaıda olmalıdır ki balık altınızdan kaçmasın.Bu yöntemle çok iyi bir av çıkarılabilir.
  • Kürekle veya motorla sürü takip edilirse de çok verimli avlar yapılabilir.
  • Uskumru çaparisinde köstekler 030-035 misinadan yapılır boyları 15 santimdir, beden 040, olta 045-050 olur. İskandil derinliğe akıntıya göre 15-250 gram olabilir. İğneler 1-3 numara kalaylı tercih edilir ama siyah iğne de olur. Takımda kullananın tecrübe ve becerisine göre 15-25 tüylü iğne, kulllananın ustalığına göre 45 iğneye kadar kullanılabilir.
  •  Özellikle yazın su yüzeyine yakın rastlanan uskumrular için daha ince takım kullanılabilir. İri uskumrular ki bunlara lipari de denir, kurnaz ve tedbirlidirler takımın görüntüsünü kolay alıp vurmayabilirler. O nedenle parlak şeffaf veya yine parlak olmak kaydı ile sarı, yeşil renkli naylon olta ipleri kullanılırsa daha iyi olur.Uskumru yemli çaparilerle de yakalanır. Özellikle balık kanalda yattığında ve pek hareket etmediği zamanlarda bu yöntem iyi çalışır. Özellikle 10 dan çok iğneli çapari takımlarında iğnelerin hepsi dolduğunda bu balığın tutumuna doyum olmaz.Balık yüzeye yakın olduğu zaman iğnenin 25-30 cm gerisine ufak bir kıstırma kurşun takılır.1-3 numaralı iğneye takılan ufak bir sardalye parçası dahi balığı altınıza topladığınızda iş yapar.
  • Av mahalline gelindiğinde takım denize 7-8 kulaçta bir yoklana yoklana indirilir.Uskumru genellikle  7 - 14 kulaç arasında gezinirler.
  • Balığı aramak için olta bir aşağı indirilip, bir yukarı çekmek suretiyle hareket ettirilir. 
  • Uskumru balığı çapariye atladığı zaman oltada aniden bir boşluk olur. Bunun sebebi de çapariye takılan balıkların birden yukarıya doğru yüzmeleridir. O anda boşluk alınmazsa balıklar çapariyi karıştırabilirler. 1-2 kulaç yukarı alınan çaparinin iyice dolduğundan emin olduktan sonra hiç kalama (boşluk) vermeden olta sandala çekilir. Balıklar takıldıkları iğnelerden kurtarılıp livara atıldıktan sonra çaparinin köstekleri düzeltilir ve yine aynı işleme devam edilir. Av sırasında balık, örneğin 11 kulaçta bulunduysa o kulaçta elimizde tuttuğumuz misinaya bir işaret koymakta fayda vardır. Bu hemen çözülebilecek ve sık olmayan bir düğüm veya küçük kırmızı bir ibrişim parçası olabilir. Balıklar genellikle aynı kulaçta bulundukları için oltayı bir sonraki koyverişte yine aynı yerde çapariye atlayacaklardır. Bu suretle vakit kaybetmeden daha verimli av elde edilir.





22 Ağustos 2009 Cumartesi

Uzun Oltayla Lüfer Avı

Lüfer
Uzun olta ile lüfer avcılığında, 100m 0.60mm beyaz misina ucu sıkıca bağlanarak gamı alındıktan sonra orta boy bir mantara sarılır. Boştaki ucuna 3cm lik bir 3lü fırdöndü eklenir, söz konusu fırdöndüden sonra yaklaşık bir karış uzaklığa (0.60mm) tekrar bir tekli 3cm lik fırdöndü eklenir.


Bu fırdöndünün devamında ise 3 kulaç uzunluğunda 0.35mm parlak bedenlik misina, bir ucu fırdöndüye bağlı, diğer ucunda ise tercihen siyah 1cm klipsli fırdöndü ile takıma bağlanır.

Uzun olta düzeneği: 25cm boyunda, dışı naylon kaplı çelik beden bir ucu 1cm kasa oluşturulacak şekilde kıvrılarak ince çelik tel ile sarılarak sabitlenir. Diğer ucuna balığın büyüklüğüne göre 3/0-5/0 arası düz bir galvaniz iğne (Mustad Qual. 1250) önce çelik bedenin yaklaşık 1cm kadarı iğne palasına japon yapıştırıcı ile yapıştırılır ve ince çelik tel ile sarılarak sabitlenir.

Söz konusu iğnenin yaklaşık 7-8cm önüne ise yine aynı iğneden, iki iğne de aynı doğrultuda olacak şekilde çelik tel ile sarılarak sabitlenir. Son olarak da iki iğnenin de önüne Nr.5 siyah bir sinek iğnesi ibrişim ile çelik tel boyunca kayarak yeri ayarlanabilecek şekilde sarılarak oturtulur.Takımın en ucundaki klipsli fırdöndüye bu düzenek kasasından eklenir.(Şekil 1)

Avcılığı: yem düzenekteki iğnelere karın tarafından oturtularak sabitlenir, çelik beden çok hafif surette bol olacak şekilde sinek iğnesi kaydırılarak yemin ağzından-gagasından geçirilir, burada amaç yemi "ucundan" tutup çekmektir bu sayede yem doğal yüzüşüne yakın bir hareket verecektir. Burada yemin doğru ve düzgün takılması çok önemlidir. Yem salınırken 3lü fırdöndüye gelindiğinde, suların durumuna göre 150-400gr ağırlığında bir iskandil 1kulaç misina yardımı ile 3lü fırdöndünün alt gözüne eklenir. Olta salınarak motor hareket halindeyken iskandilin dibe sürtmesi-değerek hafif sıçramalar yapması sağlanır. Balık vurduğunda hemen tasma atılarak bekletilmeden çekilmesi gerekir.
Zargana iğneye canlı takılışı

Lüfer avcılığında canlı Zargana veya tek göz zargana filetosu, izmarit ve diğer akyemler bütün veya fileto olarak kullanılabilir.


Zokayla yemli avcılıktan sonra en zevkli lüfer avı "uzun olta" ile yapılanıdır. İstanbul Boğazı'nda Yeniköy Feneri, Kandilli, Çengel köy, Vaniköy, Üsküdar sahilleri, Kumkapı önü bu tür avlanma tekniğinin kullanılabileceği yerlerdir. Uzun olta ile lüfer tutulduğu gibi, aynı yöntemle ve biraz daha kalın takım kullanarak Ege'de, Saroz'da ve Çanakkale'de sinarit, akya gibi balıklar da avlanılabilir. Uzun olta lüfer takımı, yemli sinarit dip sürütmesinin hemen hemen aynıdır.

Uzun Olta Takımının Hazırlanması

Kelebeğe (mantara) 40-50 kulaç uzunluğunda gam yapmayan, dayanıklı misinaların 0.45 no.'su sarılır. Boş ucuna 15 mm.'lik fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.40 no. misina bağlanır ve misinanın diğer ucu üçlü 20 mm.'lik bir fırdöndünün sol gözüne takılır. Üçlü fırdöndünün alt halkasına 2 karış uzunluğunda 0.60 no. misina bağlanır ve iskandil takılması için ucu kasalanır. Buraya takılacak iskandilin ağırlığı sulara göre ayarlanır. Üçlü fırdöndünün sağ gözüne 1.5 kulaç uzunluğunda 0.35 no. misina bağlanır, bunun da diğer ucu 15 mm.'lik bir fırdöndüye takılır. Fırdöndünün diğer gözüne ise köstek kısmını teşkil eden 3 kulaç uzunluğunda 0.35 no. misina bağlanır. Bu bölüme 20-24 cm. uzunluğunda 0.70-0.80 no. kalınlığında misina üzerine bağlanmış çift iğneli "uzun olta" adını verdiğimiz bölüm ilave edilip takım tamamlanır. En kolay hazırlanan uzun olta, 0.70 no. misina üzerine kırmızı ibrişimle bağlanmış müteharrik (ileri geri hareket edebilen) iğne ile yine bu misinanın ucuna takılan 5/0 no. iğneli olanıdır. Uzun oltalar 1 mm. çapında çelik tel üzerinde iki-üç iğneyi lehimlemek suretiyle de hazırlanabilir. 0.70'lik misina bölümünde naylon geçirilmiş tel de kullanılabilir. Pratikliği, elastikiyeti ve yemi bozmaması açısından kalın misina üzerine hazırlanmış uzun olta genellikle tercih edilir. Av sırasında en az üç-beş yedek "uzun olta", takım sandığında bulundurulur. Bu takımda canlı zargana yem olarak kullanılırsa çok iyi sonuç verir. Lüfer her zaman hareket halindeki yemden hoşlanır. Zargana bulunamadığı zaman yine canlı olarak iri istavrit veya izmarit kullanılabilir. Zargana canlı yem olarak kullanıldığında, gagası yarıdan kırılıp uzun oltanın müteharrik iğnesi gaga altından sokulup üstten çıkarılır. Sabit avcı iğne de zargananın yanından ve deri altından geçirmek suretiyle takılır. Önemli olan uzun oltanın yem üzerinde gergin durmasıdır ki bu da hareketli iğneyle ayarlanabilir. Av yerine gelindiğinde yem uzun oltaya takılır ve köstekle denize koyverilir. Bu sırada motor sulara karşı çalışır durumdadır. Koyverilen kösteğin ucundaki yemin canlılığını ve iyi yüzüp yüzmediğini görmek için bir kere sandala doğru çekilip kontrol edilir ve sonra tekrar koyverilir. Oltanın üçlü fırdöndüye bağlı iskandili de hafifçe denize bırakılır ve dibi bulması sağlanır. Akışa geçildiğinde iskandil tık-tık diye dibe vurmaktadır. Oltada hissedilebilen bir boşluk, iskandilin havalanması gibi bir durumda aniden Çalınmak suretiyle lüfer yakalanır. Ancak yine her zaman olduğu gibi hiç kalama (boşluk) vermeden süratle olta çekilir ve (son fırdöndüden itibaren kaç kulaçlık kösteğimiz olduğunu bildiğimiz için) son 3 kulaç sayılarak lüfer sandala alınır.

Uzun olta yerine aynı takıma 1 veya 2 no. söğüt yaprağı şeklinde üçlü iğne taşıyan Fransız kaşığı da takılabilir.

Uzun olta takımı balığın iriliğine göre kalınlaştırılır. Balık avında önemli olan, en ince takımı kullanmak ve balığa mümkün olduğu kadar şans tanımaktır.

At-Çek"le Kıyıdan Çinakop Avı

Şekilde de görüldüğü gibi "at-çek" adını verdiğimiz bu av aleti karadan kullanılır ve genellikle yem olarak istavrit yakalamaya yarar. Ancak Çinakop avında da gayet verimli sonuç alınabilir.

"At-Çek" Takımının Hazırlanması

5-6 kat kalın misina örülerek 20 cm. uzunluğunda kalın bir köstek elde edilir. Bu kösteğe ortası delik, uzun kıstırma biçiminde bir kurşun geçirilir. Kalın kösteğin bir ucu 15 cm., diğer ucu ise 5 cm. kalacak şekilde ayarlanıp kurşunun iki ucu kösteğe sıkıştırılır. 15 cm.'lik bölümün ucuna 1.5 kulaç uzunluğunda 0.15-0.25 numara misina bağlanır. Bu ince misinaya da 6 no. iğne takılır. 5 cm.'lik diğer bölümün ucuna 1 mm.'lik bir fırdöndü ve bu fırdöndünün diğer gözüne de 1/2 kulaç 0.35 numara misinadan beden bağlanır. Bedene yine 12 mm.'lik bir fırdöndü bağlandıktan sonra fırdöndünün diğer gözüne 0.35 numara misinadan olta bölümü takılır. Kelebeğe sarılacak 50 kulaçlık misina yeterlidir. Bu takımda iğneye tüy, beyaz ibrişim bağlanabilir veya kalaylı kâğıt sarılabilir. Sıfır numara kaşık takılıp yine Çinakop için kullanılabilir. Hatta çıplak beyaz iğne kullanılabilir. Ancak avın zevkli yönü balığı kendi kuyruk altıyla yakalamaktır. Çinakopun anüs yüzgeci muntazam bir şekilde kesilerek, ucundan iğneye geçirilir ve takım kıyıdan atılıp çekilmek suretiyle kullanılır. Dipli kullanılmak istenen at - çeklerin kurşunları ağır (100-150 gr.), su üstü kullanılan at-çeklerin ise kurşunları daha hafiftir (50-100 gr.)

Takımı kullanırken kurşun sol avuç içinde, 1/2 kulaçlık bedenin ucundaki fırdöndü de sağ elle tutulur ve fırlatılır. Kurşunun dibi bulması beklenip kısa ve sert aralıklarla olta kıyıya çekilir. Balık bu arada oltaya atlamış ve yakalanmışsa olta hızlı kulaçlarla kıyıya çekilir ve balık alınır. Oltayı çekerken elinizde bir kibrit kutusu varmış ve bunu elinizde döndürüyormuş gibi hareket ederseniz balığı av sırasında kıskandırmış olursunuz. Yakalanan her balıktan sonra kuyruk altını kontrol etmek ve şayet yıpranmışsa değiştirmek lazımdır.

Gerek yem sağlama, gerekse avcılık açısından "at-çek" her amatör balıkçının olta sandığında bulunması zorunlu bir takımdır.

Kamışla Kıyıdan Yemli Çinakop Avı

Çinakoplar zaman zaman kıyıya çok yakın av verirler, işte bu gibi hallerde 3 - 5 metre uzunluğunda, ince, makinesiz bambu kamışla kıyıdan Çinakop yakalamak çok zevklidir. Kamışın ucuna 3/4'lük bölümü uzunluğunda 0.30 misina bağlanır ve buna da 12 mm. fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer gözüne 0.25 numara kamışın sapını biraz geçecek uzunlukta misina bağlanır.


Bunun da ucuna fındık veya sarımsak diye adlandırdığımız çok küçük, iğnesi yine no. 6 olan kurşun zoka takılır. Kıraça, hamsi gibi balıklardan yaprak halinde kesilen yemler ucundan bir kere geçirilip, döndürülüp tekrar ortasına iğneyi saplamak suretiyle takılır ve yem denize kıyıdan sallandırılır. Yem ve zokanın ağırlığıyla dibe doğru bırakılıp kamışı kısa aralıklarla sallamak suretiyle yemlenmekte olan Çinakoplar kıskandırılır. Yaprak veya sülük halde zokanın ucunda sallanan yemi gören Çinakop, derhal yeme hamle yapar. Yemi kapıp o mahalden uzaklaşmak ister, işte o anda atılacak bir tasma balığın zokaya takılmasını sağlayacaktır.

Zaman zaman Çinakoplar kıyıya o kadar yaklaşırlar ki su berraksa görerek avlanabilirsiniz.

Mavruka ile Lüfer Avı
Mavruka kurşundan dökülmüş, uzun ve yuvarlak iki ucu delikli, mazgallanıp civa ile parlatılmış veya sarı madenden döküm olarak yapıp nikelajlanmış 80-130 gr. ağırlığında bir av aletidir.

Mavruka takımının olta kısmı 0.40 numara ve 40-50 kulaç olup kelebeğe (mantara) sarılır. 0.40 misinanın ucuna yine 13 mm.'lik bir fırdöndü takılır ve bu fırdöndünün diğer halkasına 1 kulaç uzunluğunda 0.35'lik misina bağlanır. Misinanın ucuna yine 13 mm.'lik bir fırdöndü bağlandıktan sonra boş halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.35'lik beden bağlanır. Bedenin diğer ucu mavrukanın bir gözünden geçirilip düğüm atılır. Ancak mavrukanın bu gözüne daha önce dört-beş kat kırmızı ibrişim sarılmış olmalıdır. Olta kullanılırken bu ibrişim hem misinanın yıpranmasını önler, hem de renginden ötürü balığın galsamasını andırır. Mavrukanın diğer deliğine yemi dik tutacak iki uçlu tel bağlanır. Telin iki ucuna da no. 1/0 veya 2/0 iğneler bağlanır. Mavrukayla Çinakop avı daha çok durgun ve akıntısı az olan koylarda yapılır. Kış aylarında Marmara'da Kumkapı önlerinde, Sivriada'nın 15 kulacı geçmeyen sahillerinde, Çanakkale Boğazı'nın Ege'ye açık sığ koylarında yapabilecek çok verimli bir av şeklidir.

Bütün olarak kullanılan yemler iğnelere ağızlarından sokulup, galsamadan çıkarılıp kuyruğa yakın batırılmak suretiyle veya ağızdan sokup, biraz yürütüp ucu çıkarılmak suretiyle takılır. Mavruka takımında yem olarak kıraça, hamsi veya aterina (gümüş) kullanılır. Yemlerin taze olması ve takılırken hırpalanmaması avda verimi artırır. Av yerine gündüz vakti sandalla gelindiğinde demir atılır. Olta yemlendikten sonra yavaşça denize koyverilir. Mavruka dibi bulduktan sonra 1 kulaç yukarı alınır ve çok kısa hareketiyle sallanır. Balık yeme geldiği zaman bir tasmayla avlanıp, seri kulaçlarla çekilerek sandala alınır. Çift iğne kullanıldığı için mavruka takımıyla aynı anda iki Çinakop birden yakalanabilir. Balık yemle oynuyor ve yemiyorsa yemli ve zokalı takımda yaptığımız gibi hafifçe süzerek (oltayı biraz yukarı kaldırarak) balık kıskandırılır ve yeme atladığında küçük bir tasmayla yakalanır. Çinakop sürüsüne rastlandığı takdirde çok seri çalışabilecek zevkli bir av şeklidir.

Yemli Kısa Köstekli Çinakop Çaparisi

Yemli izmarit çaparisinin 3 veya 4 numaralı iğneleriyle donatılmış benzeridir.
0.50'lik oltaya 0.40 beden 30-35 adet 5 cm.'i geçmeyen 0.35'lik köstek ve 200-240 gr. ağırlığında iskandil takılır.

Köstekler sandalın içine takılı dört adet yassı çıtaya dizilerek yemlenir. İstavrit yaprak halinde kesildikten sonra "mama" tabir ettiğimiz birer parmak boğumu kadar ince uzun şekilde dilimlenir. İğnelere bir kere batırılıp, döndürülüp tekrar batırılmak suretiyle yem takılır.

Bu takım da durgun ve akıntısız koylarda kullanılır. Av mahalline sandalla gelindiğinde demir atılır ve yemlenmiş olta yavaşça suya koyverilir. Böyle bir takım kullanırken sandalda iki kişi olması hem yemlemeyi çabuklaştırır, hem de köstekler sandala alınırken balıkların iğnelerden kolayca toplanmasını sağlar. Olta suya indirildikten ve dip bulunduktan sonra iskandil 1 karış kadar yukarı alınır. Balıklar oltaya vurmaya ve iskandili hoplatmaya başlayınca kısa ve seri tasmalarla balıkların iğnelere takılması sağlanır. Bu tür takımda sadece Çinakop değil, izmarit, istavrit, mezgit gibi balıklar da yakalanır. Avın zevkli tarafı çeşitli balıkların aynı anda yakalanmasıdır.

Kıyıdan Yemli Su Üstü Çinakop Takımı
Bu takımda kullanılan zokalar sandaldan kullandıklarımızdan farklıdır ve sülük zokalar diye adlandırılırlar.

Olta yemlendikten sonra 20-22 kulaçlık bölümü yere sağılır ve fırdöndüden tutup atmak suretiyle akıntılı sulara kıyıdan fırlatılır. Çok az kalama verip dibe inmesine meydan vermeden, olta bazen yavaş ve zaman zaman da kısa hareketlerle kıyıya doğru kaçırma suretiyle çekilir. Çinakop suların içinde hareket halinde zokayı ve dolayısıyla zokaya takılmış kıraçayı görür, kıskanarak yeme hamle yapar. Çok atik ve çabuk bir balık olduğu için tasma zamanında atılmalı ve çinakopun yemi kesip almasına fırsat vermemelidir. Kullanılan iğneler no. 1 vye no.2 olup istenilirse 4 no. lu iğne "hırsız" olarak takılabilir.

Çinakopta en uygun yem, Kıra çanın kuyruk bölümünden yukarı doğru iki yanının da kesilmesi ve kuyruk dahil, ortaya çıkan bel-kemiğinin bir bölümünün kırılıp atılmasıdır. Zokanın iğnesi Kıraçanın galsamasından geçirilip yana döndürülür ve balığın bel kemiğinin atılmış olan bölümüne (yumuşak kısmına) saplamak suretiyle diğer yandan dışarı çıkarılır.

Bu takımda beden 0.25, olta ise 0.30'dur. Takım ne kadar ince olursa av da o derce zevkli ve verimli geçecektir.

Takımın hazırlanması diğer takımlara oranla oldukça kolaydır. 40 kulaç uzunluğunda 0.30 veya 0.35'lik misina kelebeğe (mantara) sarılır ve ucuna 13 mm. bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer gözüne 1/2 kulaç uzunluğunda 0.25'lik misinalar bağlanır ve bu misinaya da zoka takılır.

Yemli Çinakop Avı
Yemli Çinakop avı son derece zevkli ve maharet isteyen bir av şeklidir. Yemli lüfer takımına oranla Çinakop için kullanılan takım daha ince, zokası daha ufaktır. Kullanılan yemler, bütün halde hamsi, çamuka, aterina, yaprak ve sülük biçiminde küçük ve uzunlamasına kesilmiş istavrit, Kıraça, zargana, uskumru vonozu, izmarit ve istrongilos gibi balıklardır. Bu takımın olta ve beden bölümlerinde kullanılabilecek misinalar 0.25, 0.30 ve 0.35 numaralardır. iğneler no. 2, 1, 1/0 no. olup takımda kullanılan kıstırmalar ise 10-15 gram ağırlığındadır. Yemli Çinakop ve lüfer takımlarında kullanılan kıstırmalar zokadan daha hafiftir. Kıstırma, takımın daha kolay dibe inmesini ve av sırasında bedenin apiko kalmasını (dikey durmasını) sağlar. Ayrıca olta çekilirken 3 kulaç sonra zokanın geleceğini hatırlatır.

Yemli Takım

Olta kısmı, 0.35 numara ve 50 kulaç uzunluğunda olup kelebeğe (mantara) sarılır. Misinanın boş ucuna 11 mm. boyunda bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına 0.35 numara ve 1 karış uzunluğunda küçük bir beden İlave edilerek ortasından 8-10 gr. ağırlığında yuvarlak bir kıstırma geçirilir. Bu bedenin diğer ucuna 11 mm.'lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.30'luk bir ek beden İlave edilir. Ek bedenin diğer ucuna 11 mm.'lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer halkasına 2.5 kulaç uzunluğunda 0.25'lik veya 0.30'luk bir beden ilave edilir. Bu bedenin ucuna da 15-20 gr.'lık Çinakop veya lüfer zokası bağlanır. Aynı takım lüfer ve kofana için daha kalın misina ve daha iri iğnelerle aynen hazırlanır.

Kaşıkla Çinakop - Sarıkanat Avı

Motorlu tekneden Çinakop ve sarıkanadın en zevkli avlanma tekniklerinden biri de kaşıkladır.

Sığlıklarda, koy içlerinde akıntılı sularda 2-3 mil süratle dolaşmak suretiyle yapılan bu av sırasında balık kaşığa atlayıp yakalandığı anda süratle çekilip İçeri alınması gerekir. Çinakop veya sarıkanat son derece çeviktir ve keskin dişlere sahip olduğundan ufak bir tereddüt veya oltaya verilen kalama (boşluk) balığın oltayı kesmesine veya kaşığın iğnesini silkinerek atmasına sebep olur. Bu tür avda aynı takımla hem Çinakop, hem de sinarit palazı, ispendek, zargana gibi balıklar da tutulabilir.

Kaşık Takımında Kullanılan Malzemeler

Bu takımda çoğunlukla (0) ve (1) numara Fransız kaşıkları kullanılır, bunlar söğüt yaprağı tipindedir. Ancak iğnenin takıldığı kısmı daha enli ve aşağı doğru daralan, kendinden fırdöndülü kaşıklar da kullanılmaktadır. Önemli olan fırdöndülerin iyi çalışması ve kaşıkların parlaklıklarını muhafaza edebilmeleridir. Her av sonunda kaşıklar tatlı-suyla yıkanır, iyice kurulanırsa pas tutmaz, tuzun bırakacağı lekelerden arınır ve parlaklıklarını korurlar. Olta ve bedende kullanılabilecek misinalar 0.25, 0.30 ve 0.35 numaralardır.

Kıstırmalar aşağıdaki şekilde de belirtildiği gibi 30-100 gr. arasında çeşitli biçimlerde olur ve kaşık takımında suların derinliğine göre bir veya iki tane kullanılır. 4-8 no.'lu, üçlü iğneler bu tip kaşık takımla tercih edilmektedir.

Kaşık Takımı

Çinakop için kaşık takımı ince hazırlandığı takdirde av daha zevkli ve verimli olur.

Olta kısmı 0.40 numara ve 30 kulaç uzunluğunda olup kelebeğe (mantara) sarılır. Ucuna 13 mm. uzunluğunda bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına yarım kulaç uzunluğunda 0.35 misina bağlanır ve tekrar 13 mm. uzunluğunda bir fırdöndü takılır. Bu fırdöndünün boş halkasına bir kulaç uzunluğunda 0.35 misina bağlanır.

Bu misinanın ortasına bir veya iki adet, suların derinliği ve akıntıya göre ayarlanabilecek kıstırmalar geçirilir.

1 kulaç uzunluğundaki misinanın boş ucu yine 11 mm. uzunluğunda bir fırdöndüye bağlanır. Bu fırdöndünün boş halkasına 4 kulaçlık 0.30 numara beden ilave edilir ve bunun ucuna da 11 m'lik bir fırdöndü, halka ve 0-1 numara üçlü iğnesiyle kaşık takılır.

Çinakop - Sarıkanat Çaparisi
Çinakop ve sarıkanat için kullanılan çaparilerin oltası 0.50, bedeni 0.40, köstekleri ise 0.35 numara beyaz naylon misinadandır. Çaparilerde sert misinalar köstekleri dik tuttukları için tercih edilir. Köstekler yirmi beş-otuz adet olup 20 santim uzunluğundadır. Bedene kazık bağıyla bağlanır, alttan ve üstten ikişer defa ilmeklenir.

Kösteklerde 1-2 numara kalaylı iğne kullanılır Bu iğnelere kazın, martının kırçıllı göğüs tüylerinden veya beyaz horozun boyun tüylerinden İki-dört adet bağlanır. Küçük de olsa Çinakopun dişleri çok keskindir. Çapariyle yapılan av sırasında köstek kaybı sık olur. Balığın bol av verdiği (tav yaptığı) anda oltasız kalmamak için mutlaka yedek çapari veya bol miktarda yedek kösteği bir defterin arasında muhafaza etmek ve olta takım kutusunda bulundurmakta fayda vardır. Av yerine sandalla gelindiğinde, iskandil ağırlığı akıntıya göre ayarlanmış olta suya koyverilir ve aşağıdan yukarıya çekip bırakmak suretiyle balığın suyu aranır.

Balığa rast gelinen derinlikte, çekmeden önce oltaya hemen bir işaret konur ve bundan sonra o derinlikte balık aranır. Balıkların takılı olduğu çapari çekilirken boşluk (kalama) vermemeye dikkat edilir. Aksi takdirde Çinakop veya sarıkanat köstekleri kolayca keser. Yirmi beş-otuz köstekli çaparilerin İğnelerinden balığı tek başına temizlemek zordur. Bunun için sandalın iç kısmının yanlarına sıkıştırılan iki-dört adet küçük yassı tahtadan yararlanılır. Olta yukarı alındıktan sonra birinci kösteğin iğnesi bu tahtalardan birine takılır, geri kalan köstekler de diğer tahtalara asılarak balıklar kolayca iğneden çıkarılır. Tabii işi kolaylaştırmak için on-on beş köstekli çapari de kullanılabilir..

Ebedi takvim

Ebedi Takvim






 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı